4 Aralık 2016 Pazar

Rizede kullanılan yerel kelimeler 3

Bizim yörede kullanılan yerel kelimelerden devam edeceğim.. :)

Bu kelimelerin kökenini bilmem.. Lazca da olabilir, Gürcüce de, Rumca da... belki bazısı kendine özgü.. 

Ben kelimeleri söyleyeyim yorumu siz yapın.

              Fafatara      :   Kelebek           
Saç örgüsü   :    Çami

       Nara    :   Örümcek
  Momoli:     Böcek
   Mimika :     Karınca
                           Puli :     Kuş,tavuk yavrusu
  Çiçili :       Solucan
:))


28 Temmuz 2016 Perşembe

YAYLA Hayatı...



Merhabalarrrrr...
 Uzun bir süre ortalıklarda yoktum. 
Bunun nedeni: Yazacak bir şey bulamamam...
Evet, cidden yazacak hiçbir şey 
bulamamıştım.
TIptaki ismine: yazar/şair tıkanması da diyebiliriz... :))


Verhasılllllllllll.....

Gelelim konumuza....
Bahsedeceğim yayla geçen bir yazımda da ismi geçen Rize-OVİT yaylası…

Rakım : 2640

Ağaç yok; taş,ot,ve yükseklere doğru çıktıkça çeşitliliği artan çiçekler… Bir de dağ başı gölü…
Gölün altı derin bir boşluk olduğu için "insanı çeker" derler ve o yüzden gölde ilerlememeye dikkat edelir. 



Yaylanın havasına gelince...

Yaylanın havası belli olmaz. Bir anda soğuk bir anda sıcak olur. Güneşi de yakar ayazı da.. Suları bağrınızı delecek kadar soğuk..Bunun nedeni de temmuz ayında dahi erimeyen kar.. :)


Yayla da karşınıza çıkacak diğer unsur :

 Aslında onlar yaylanın daimi üyeleri.. Onların yanında misafir olan siz oluyorsunuz.:)
 Bu inekler sabah ahırlarından çıkarılır ve salıverilir.Giderler istedikleri yerde otlar yayla hayatının bittiği ikindi vakti evlerinin yolunu tutarlar. Onları kimse gidip almaz. Onlar evlerini ve ahırlarını bilirler ve asla karıştırmazlar. Bunun için de eğitim almamışlardır. Yengemin deyimiyle: hayvanların aklı vardır, sadece fikirleri yoktur. :)

5 Aralık 2015 Cumartesi

Bizim oralara ait kelimelerden devam edeyim :))

Külfet : sülale 

 Yakın zamanda bizim oradan bir teyze vefat etti. Geride de eşi kaldı. Ablamla da konuşuyoruz;
- Bu ölen teyzenin eşi nerede kalacak; külfeti yok mu bunun ? diye..
 Eniştem de yanımızda; 
-Külfet ne ya? Tabii herkesin popisi kendine :)


Anladım ki bu kelime de bize ait.. :))

Külfet: sülale anlamında kullanılır biz de..

Başka aklıma gelenlerden ;

sebi : çocuk

paçi: kız 

uşak : erkek 





28 Kasım 2015 Cumartesi

2.Uluslararası Öğrenci Kongresi

Geldik 2. Uluslararası Öğrenci Kongremize...

Daha önceden okumayan vardır. Ne kongresi?, Nerden çıktı bu diyenlere kısa bir özet geçelim...

Biz Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu Öğrencileriyiz.Yani bilinen adıyla ULİT'iz.. :)


Geçen sene konu başlığımız:  "Türk Dış Politikası'nda Ermeni Meselesi"
Bu sene ise "Güvenlik"


Kongremiz yine geçen seneki gibi üç gün sürecek. İlk iki gün sunumlar yapılacak.Üçüncü gün ise gelen arkadaşlara Sakarya'yı tanıtma amaçlı küçük bir gezimiz olacak.

Bu sene kongremizi yeni Hukuk Fakültesi Binamızda yapacağız.
Açılışa geçen sene olduğu gibi rektörümüz Muzaffer Elmas ve Bölüm Başkanımız  Kemal İnat da katılacak.

Geçen sene geçirdiğimiz güzel günleri bu sene de geçiririz inşallah.. 



Katılmak isteyen arkadaşlarımız 
http://www.saukampus.com/sakarya-universitesi-ii-uluslararasi-ogrenci-kongresi

Facebook adresimiz : sauuluslararasiiliskilertoplulugu
Twitter adresimiz: @sauUlit
Bu adreslerden bize ulaşıp bilgi edinebilirler.. 

Şimdiden teşekkürler...

:))

16 Kasım 2015 Pazartesi

Rize Ağzında Bilinmedik Kelimeler..

Her yörenin kendini özgü bir ağzı vardır. Bunun yanında kendine özgü kelimeleri de...Ben tabi Rize'yi biliyorum. 

Bir keresinde arkadaşımla yemek yerken konuşmasını bölüp "bir dakika tırmata düştü" dedim. Arkadaşım anlamadı. Ama biz de Tırmata çok kullanılan bir kelime olduğundan zannediyorum ki bu kelimeyi herkes biliyor, arkadaşım da duymadı. 



Bir kaç kere tekrarladım. Anlamadı tabi... 

Neyse lafın kısası Tırmata biz de ekmek kırıntısı demek.



Bu olaydan sonra farkettim ki bazı kelimeler bizim yöreden, yani herkes bilmiyor ..

Örneğin ;

 Şaşal : Şişe (plastik şişe daha çok )

 Paçi : kız

ortlamak : yastık, yatak gibi bir eşyayı silkmek, tabiri caizse kendine getirip örtüsünü vs sermek.. (bir kelimeyle bütün işi açıklıyor yani :)

Harçi : Uzun direk (fasülye dikmek için kullanılır genelde. bir ucu toprağa rahat geçsin diye sivridir.)


Sirik: İnce uzun direk 

(boy sirik akil fisirik = yani boy var ama akıl yok ) :D

Verhasıl devamını aklıma geldikçe eklerim.

Hee bir de ;
Yöre halkının bildiği ingilizce kelime ise :
Ekisper (telaffuz şekliyle) : Çayları alım yerlerinde tartıp not eden görevli  :))

çay bezlerini kantara üst üste koyup tartarlar. 






12 Ekim 2015 Pazartesi

Yurt mu Ev mi deseler... ?

         Her yurt aynı mı bilmem, her yurtta da iyi arkadaşlara denk gelir misiniz bilmem... İlerde bu yurtla veya arkadaşlarla bir sorun yaşar mıyım onu hiç bilmem.. Ama şu anda aşayiş berkemal...:)





     Şunu itiraf etmeliyim ki önceki kaldığım eve nazaran  buradaki insanlar daha arkadaş canlısı..


                                      
Dersler henüz tam başlamadığı için oturup sohbet etme, beraber televizyon izleme hatta başka odalardaki arkadaşları da çağırıp çekirdek çıtlama merasimleri yaptık. 


                                           :))

Yemek, temizlik yurda ait olunca zamanınızın çoğuda siz kalıyor. 

Tabi şu soru akla geliyor hemen: istediğiniz yemeği yapamıyorsunuz ki? Yani açıkcası siz öğrencisiniz.Bunu kabul etmeniz lazım..Bulduğunuzla yetinmeniz lazım..


                                             :D

Zaten evde yaşayanlar bilir. Her daim istediğini evde de yapamıyorsun. Çünkü sınırsız para ve zaman diye bir şey yok.. 


Kaldığım yurt Sakarya, Çark Caddesi'nin arka tarafında Adaçark Yurdu...
Yemek saatleri sabah 7-12 arası.
Akşam 6-11 arası.
Ücretsiz çay da bu saatler arasında var. 
Her hafta iki gün oda temizliği yapılıyor. 

Lafın kısası iyi bir yurt...Sakaryayı kazanan arkadaşlara ya da yurt arayanlara tavsiyemdir.. :)








24 Temmuz 2015 Cuma

KÖYDE RAMAZAN... :)

      Bu sene Mübarek Ramazan Ayı'nda Rize'de köyümüzdeydik. Ramazan'a girmemize bir gün kalmıştı ki arazideki kalan çayı bitirdik. Ramazan'da çay kesmek, taşımak zahmetli... Allah'a şükür önceden bitirdik. :)



Verhasıl Ramazan'a gelirsek...

 Sahura kadar evin küçükleri olarak ben ve kuzenim oturduk. 
Sahur vakti'nde Rize de davullar çalınmaz, sahur selası verilir ya da ilahilerle müminler uyandırılır.
                                                                                                                 

                                    "Cevizlik Camii"

Biz de etraftaki komşuları da uyandırır.
 Bi alt kata inip kuzinayı yakar. Yemekleri ısıtırız.
 İşin kötü yanı gece karanlığında ahırdan odun almak olur. O da halledildi mi, ev ahalisi uyandırılır. 


                                          "kuzina"

Ardından kedimiz camımızın veya kapımızın önüne yatıp sofradaki payını ister. Aynısı iftar vakti içinde geçerli tabi.. :)



İftar vakti...

Zaman geçmeyince köyü bir turlar geliriz. Yemekler hazırdır ve sofranın kurulma işi bulaşık işi bize aittir.

Vee eğer yaylaya çıkacaksanız. Bizin gibi Ramazan ayını tercih etmeyiniz.. :))




                                        "ovit yaylası"